31 Mayıs 2021
İnsanlar çiftler halinde yaratılmıştır, bu çiftin dışına çıkmak hassas ruhları yorar. Alıştığı alandan dışarı adım attı mı boğulur insan, kalabalığın ortasında bir tek kendisi farklıymış gibi hisseder. Halbuki o da herkes gibi her cuma işteki son saatini ayağıyla ritim tutarak geçirir, o da bulaşıkları yıkarken hayatının muhakemesini yapar, o da kendi dünyasındadır. Yorulur insan, yirmi dört saat boyunca kendi hayatının sahnesinde tiyatro oyuncusu olarak çalışır çünkü. Başka bir karakteri oynamak zordur insan için, özellikle de rahat hissetmediği bir karakterse bu. Bazen kostüm giymek gerekir, insan yataktan çıkamaz fakat o gün oyunu olduğu için yine de kalkar, aynanın önünde saatlerce kıyafet seçerek o günkü oyununun kostümünü seçer. Bazen makyaj gerekir cildinin üstüne, titreyen dudaklarını ve seğiren gözlerini gizleyecek ekstra bir cilt. Kostümlerinin içinde oyun boyunca rahat etmediği gibi oyun bittiğinde oyuncu üstündeki her şeyden, bazen de o gün aptalca şeyler söyleyen ağzından, ağzının bulunduğu yüzünden, yüzünün bulunduğu kafasından, gövdesinden, hepsinden, her şeyden kurtulmak ister. İnsan ne kadar çabalarsa çabalasın oyununda hep aksilik çıkacaktır, hayat boyu süren bir oyunun hatasız geçmesi imkansızdır. En kötüsü de ne biliyor musunuz, boğulur insan. Boğazında sanki sürekli sıkı bir ip varmış gibi hisseder, bazen de bu ipin ucundan bedeninin havada sallanmasını ister insan bazı günler. Bazen beklediği deus ex machina gelmez insanın, beklediği trenin altına atmak ister kendini, tek eksiği gökten inen ve her şeyi düzelten bir tanrıdır. Fakat tanrısızdır insan, yapayalnızdır aslında. Doğduğu ilk günden itibaren yalnız bırakılmıştır ve yalnız kalmaya devam edecektir. Oyunundan evine döndüğü zaman yatağında ağlayarak tanrısına yalvardığı duaları da kimse duymaz. İşin komik kısmı ise bu insan bazen de sosyalleşmenin yasak olmasını ister, oynadığı oyunlardan kurtulmak için. Ama gerçek şudur ki, bu insan yarın yine dokuz buçuk alarmına uyanacak ve oyununa devam edecektir, edeceğimdir.
Senaryosunu kendin yazdığın, oyuncuları kendin seçtiğin, her şeyden ve her yerrden uzak, ara ara kapanıp kendini iyileştirebileceğin bir dünya temenni ederim ya da tüm bunlara ihtiyaç bırakmayacak, ruhlarınızın eş değer olduğu, role giremeye gerek kalmadığın bir çevre..
YanıtlaSil