30 Ağustos 2021
yenik çıktığım savaşların hesabını yapıyorum. aldığım hasarı saptamaya çalışıyorum yeni bir savaşa girmeden önce. sonu gelmiyor bu döngünün, bir savaştan da kazanarak çıkmak istiyorum. yediğim kurşunları çıkartmak yoruyor beni; uyuşturmadan kurşunları çıkartmak zorunda kalmak, üstünkörü dikişler atmak…yoruluyorum. saatlerce kusan ve safra sıvısından başka kusacak bir şeyi kalmayan birisinden farkım yok; aylardır kusuyorum, ve artık tek çıkartabildiğim şey acıdan burkulmuş tek tük kelimeler. yalpalayarak yürüyorum savaş meydanından dışarı. topallayan ruhumun peşinden bedenimi sürüklüyorum. geride ise öldürdüğüm umutlarımı bırakıyorum, kurşuna geçirilen heveslerimi, parçalanan kalbimi, kan revan içerisindeki hayallerimi bırakıyorum. aldığım risklere değmiyorsa savaşlara girmemem gerektiğini hırçın ruhuma kabul ettiremiyorum, fethetmenin sarhoş edici heyecanı beni ateşe verdiğinde başka bir çarem olmuyor. savaşıyorum; inatla, hırsla, sonuna kadar. bir bedene, bir ruha yelken açmanın heyecanı deli ediyor beni, yaka yaka küle çeviriyor. öyle ki; kül olmama bile aldırış etmiyor, küllerimden diriltip tekrar tekrar yakıyor beni. masumca bir sebep benimki, sevmek istiyorum. sevilmek istiyorum. masum ve saf bir sevgi. bir çocuğun sevgisi gibi. alabildiğine kırılgan. alabildiğine temiz. kördüğümlerle bağlanmak istiyorum. ama artık korkuyorum; her seferinde düğümler içinde terkedildiğim için korkuyorum, her seferinde harlanan ateşimde küle dönüp dirilemediğim için korkuyorum, her seferinde yüzdüğüm sularda boğulduğum için korkuyorum. korkuyorum işte. sevmenin korkusu mu olurmuş canım! oluyormuş, büsbütün korkaklık hem de. öyle ki, en büyük korkak benim artık. kalbimi tir tir titretiyor bu korku. gönlümü kaptıracağım diye ödüm kopuyor, duvarlar örüyorum araya. belki de yıkıp geçmesini istiyorum o duvarları. heveslenmeye korkuyorum; o his geldi mi, olasılıklar başını döndürüyor insanın. konuşmak bile istemiyorum artık, tepkisiz bir kayaya dönüşmek istiyorum. belki de sisifos olmak ister bana, bıkmaksızın taşıdığı bir kaya olabilirim ona. belki camus’nün düşündüğü gibi gerçekten de mutlu olur. neden olmasın ki? benim korkaklığıma karşı, gereken şey cesur bir kalp. çok şey istiyorum, istediğim şeyleri alabileceğim ise meçhul. zihnimi, tüm sistemimi kapatmalıyım. kendimi hayatın sistematik akışına bırakmalı ve robotlaşmalıyım. başka çaresi yok.
Yorumlar
Yorum Gönder
yorum yapsana?