içimizdeki narcissus

 çarpık çarpık yürüdüğü kaldırım taşlarında

kafası asla bakmaz önüne, umarsızca arar kendini

çizilmiş apartman kapısı aynalarında

zihninde hayal ettiği tanrıyı ister görmek

demirliklerin arkasından kendinde mağrur bakışlarında

ayağı ayağına takılır, uçurur paltosunu rüzgar

elinde de ince parmaklarıyla sardığı sigara

biraz beceriksizce, özensizce

paltosunu ıslatır yağmur damla damla

gözbebekleri içindeki narcissus’la kavuşmak istercesine

birlikte kahve saçlarını uçuran rüzgarla

bir sağa bir sola döner karışık kafası

kendini arar apartman kapılarında.

Yorumlar

popülerler