sarhoşluk
derin bir nefes alıp verdiğimde bile aldığım oksijenden daha çok keyif alıyorum sanki, nefes almak ve yaşamak daha bir güzel geliyor. etrafıma baktığımda daha önceden fark etmediğim detaylar gözlerime daha çok çarpıyor. iliklerime kadar hissediyorum. seni, hislerini, dünyayı, gördüğüm her şeyi…yaşadığımı hissediyorum. kanlı canlı, bir insan olduğumun farkına varabiliyorum. içimdeki heyecan kaburgalarımın içine sığmıyor, tüm dünyayı alaşağı edesi var seni görmek için. kıpır kıpır ediyor beni; öyle ki yürüyerek ülkeleri atlayıp geleceğim yanına, teninden bir dokunuş almak için. düşüncelerinin her bir tanesi bile birkaç kitap gibi sanki, o kadar yoğun ve büyüleyici ki…zihninin içinde her seferinde kendi yansımalarımla karşılaşıyorum. tüm kelimelerimin senin için döküldüğünü bilmeni istiyorum. sanki yollanacak adresi olmayan bir mektuptan ibaretmiş gibi gözükse de, kelimelerim gideceği yeri çok iyi biliyor. zihninin kıvrımlarında bütün gece kıpır kıpır dolaşmalı tüm bunlar, belki de seni koca bir tebessümle başbaşa bırakarak uyutmamalı. belki yeni kelimeleri doğurmalı, duygularını açığa çıkartmalı. güzel şey, her saniyeyi hissetmek ve yavaş yavaş tadına varmak. belki bomboş umutlara kapılıyorum, belki ileride beni boğacak sularda yüzüyorum ama bir şeye bağlanmanın verdiği o ilk heyecanı, yarattığı çarpık tebessümleri hiçbir şeye değişmeyeceğimi biliyorum. çünkü sen insanı ege’de sıcacık bir yazdaymışçasına, kırlara konan baharmışçasına iyi hissettiriyorsun. insanın içini çiçekler açtırıyor, umutlarla dolduruyorsun. sen insanı bir cumartesi akşamı gibi sarhoş ediyorsun!
Yorumlar
Yorum Gönder
yorum yapsana?