exec(yenidendogus)

zihnim büyük bir gürültüyle devinimlerini sürdürüyor. sanki birkaç yıl önce bir alarm kurup derin bir uykuya dalmış gibi hissediyorum. sanki alarm çalmış ama ben alarmı erteleyip rahatsız bir yarı uyanık bir şekilde uyumaya devam etmişim. zihnimin köşelerinin kapıları birer birer aralanıyor sanki. köşeler üzerine çokça düşünüyordum. zihnimin köşeleri. hayatımın köşeleri. kalbimin köşeleri. benim köşelerim. köşeli insan. ben köşeli bir insan mıyım? keskin ve çizdikçe oluk oluk kanatan sivri köşelerim mi var? yoksa bir jeton muyum? yoksa sadece bir kağıt eksiği bırakabilecek keskinlikte mi? öfke ve nefret doluyum. sanki nefret zihnimde dalgalanan bir deniz gibi. nefret dolu sularımın arasında herkesi yutup boğmak istiyorum. dolup taşmak. dolup taşıyorum. zihnimin odaları dolup taşıyor. aklımı yitirir gibi oluyorum bazen. aklımla akıl almaz ve akılsızca bir savaş içerisindeyim sanki. akılla akılsız. akılsız akıllarla alıklaşıp akılsızlaşıyorum. kalbime ağırlık veren şeyler var. beni suyun en dibine çekip boğan. acı çekiyorum. zihnimin derinliklerinde binlerce kağıt kesiğine sahip kanlar içindeki kalbim atomlaşıp çekirdekleşiyor. 


aklım gerçekten bazı şeyleri almıyor. çok yalnız hissediyorum. zihnim dumanların altında bir köprü altı gibi sanki. üşüyerek bekliyorum orada. titriyorum. zorlanıyorum. yalnız hissediyorum. dönüp duruyorum. yıkılıyorum. enkazlaşıyorum. yok oluyorum. ölüyorum. acı çekiyorum. çığlıklar atarak yok olmayı bekliyorum. bazen cenazede kontrolsüzce ağlayıp çığlıklar atarak ağıtlar yakan acılı bir ana gibi hissediyorum. bazense ananın önünde haykırarak ağladığı tabutun içinde buluyorum kendimi. yaşayan bir ölüye dönüyorum. ince bir ipin üzerinde yürüyorum sanki. bir yanım derin ve yok edici bir tatlıkaranlığa, bir yanımsa ışığıyla beni yakabilecek bir acıaydınlığa bakıyor. dengemi kaybediyorum. sarsılıyorum. yalpalıyorum. akli dengemi kaybediyorumveyakaybettim. kendimi kaybettim.


bazen bana geçmişin tozlu küçük köşelerinden uzanan bir el varmış gibi hissediyorum. ya da kulağıma fısıldayarak beni özlediğim ben ile bütünleştirecek bir ruh. kalbimden bir parçayı ısırıp kopartabilecek kadar tehlikeli, sonra onu titreyen ellerime verebilecek kadar cüretkar. zihnimin köşelerinde. beni yakıp kül edecek kadar sıcak ve güçlü. beni damla damla eritecek kadar ıslak ve akışkan. kafamda kayboluyorum. kelimelerin arasına eriyip gidiyorum. eriyip bedenine karışmak istiyorum. ıslak bir ateş gibi. noktasız virgülsüz bir yer. her an nükleer şeylere dönüşebilecek olaylar silsilesi. isim ve anlam veremediğimiz geçmişten bize fısıldayan o hisler. dağılıyorum. sanırım önce yok olup sonra yeniden doğmak gerek. bütünleşmek.


garip noktalarda geziniyorum. hayat, günler ve zaman anlamını yitirip kum tanelerine dönüşüyor sanki. düşünüyorum. düşüncelerimde yaşatıyorum. köşelerimde yaşatıyorum. 


yenilmiş ve yanılmış hissediyorum. bunları yaşamam gerekiyordu. dört aydır çaldığını duymayıp defalarca ertelediğim bir alarm var sanki. arınmış hissediyorum. içimde bir bahar ferahlığı var sanki. uçuşan perdeler. rüzgar esiyor beynimin içinde. bunları ben mi yazıyorum? anlayamıyorum. kendimi bugünlerde tanıyamıyorum. bazen bu kelimeleri içimden atabildiğime inanamıyorum. özellikle de bu kelimeleri. benim kelimelerim. ben. bazen kendimi bir başkasının gözünden uzun uzun dinlemek istiyorum. kendimi kendi gözümle tanımaya tahammülüm kalmadığı anlarda. kendimi başkalarının gözünden görmeyi seviyorum. 


çok primal bir yerden beni kıskıvrak yakalayan tehlikeli hisler var. arzu. nefret. kin. sevgi. tutku. hüzün. korku. heyecan. tehlikeli. ava giden avlanır.


beynim karıncalanıyor. uyuşuyorum.


akli dengemi kaybediyorum.


uyuyakalıyorum.


uyanıyorum.


kayboluyorum.


kaçıyorum.


kovalanıyorum.


noluyor anlamıyorum.


deliriyorum.


uyan.


uyanış.


parazit.


uyanıyorum.


gözlerimi açamıyorum.


düşünüp duruyorum.


durup düşünmüyorum.


ivmeleniyorum.


hızlanıyorum.


tehlikelileşiyorum.


vahşileşiyorum. saldırganlaşıyorum. dişlerim kaşınıyor sanki. öfkeleniyorum. kurnazlaşıyorum. çirkinleşiyorum. kendimi tutamıyorum. nefret ediyorum. sevgim ise kollarımda kanlar içinde ölmüş çoktan.


bebeğim öldü. düşük yapmış gibi hissediyorum. 


veya içimden çok temel bir hissi kürtajla aldırmışım gibi.


kalbimi göğüs kafesimden kürtaj etmişler gibi.


ilkel hissediyorum. özgür hissediyorum. bir yandan mağlup, bir yandan muzaffer. çiğ bir şekilde istiyorum.


sanki hayalet bir evin içinde yaşıyorum. salonunda tek başıma yemek yiyorum. 


zamanın içinde kayboluyorum. bazen zaman mı daha hızlı ben mi diye düşünüyorum.


iyileşmek üzere hastalanıyorum. hasta oluyorum. hasta olmayı seviyorum. tavuk suyu çorbası gibi hissettiren bir ruh. iyileştirici. kötüleşiyorum. iyileşmek üzere. iyiyi anlayabilmek ve tanıyabilmek için.


özgürleşiyorum. zincirlerimi kırıyorum. hem de dişlerimin arasında.


dişlerimin arasında bir köşe.


saçmalıyorum. saçmalıklar arasında saçmalaşıyorum. saçmalarımı saçıyorum. 


verdiğim her şeyi geri istiyorum. aklımla bir çocuk becerisizliğiyle oynamaya çalışan akılsızlar ve beceriksiz yalanlar burnumdan ruhuma kokain gibi giriyor. bir yandan ilahlaşıyorum. küçümsendikçe küçültüyorum. ayağımın altında bir böcek gibi suyunu çıkartarak eziyorum. kinleniyorum. nefret ediyorum. öfkemle boğmak istiyorum. sinirleniyorum. nefretim kalbine bir hançer gibi saplansın istiyorum. iğreniyorum. tiksiniyorum. midemi bulandırıyor. bir yandan kendimle gurur duyup bir yandan aptallığım yüzünden çıldırıyorum. akli dengemi kaybediyorum. sanki ellerimin arasından dağılıp saçılmasın diye sıkıca tutuyorum. zorlanıyorum. savaşıyorum. kurtuluyorum.


ufaklaşıp ufacıklaşarak ufalanıyor. küçük bir toz parçası artık. önemsiz. küçücük. aşağıda. gittikçe küçülmüş. değersiz. ruhunun içini görebiliyorum. bomboş. delirtici bir boşluk. bir hologramsın sanki. yok ediyorum seni. hiç yoktun ki. var olmamış bir şey nasıl yok olabilir ki? hiç doğmamış bir ruh nasıl ölebilir ki? bomboş. yapayalnız. karanlık. sevgisiz. ben anne olmak istemiyorum. ben annelik yapmak istemiyorum.


yok ettim. var oluyorum. öldürüyorum. ölüyorum. doğuyorum.  


beni sanki hayatın karnına derin bir kesi ile sezaryen doğurtan bir şeyler var.


köşeme çekiliyorum.





özgürleşiyorum.


c: \users\electra\dunya

exec(yenidendogus)

restart: users/miray

print(“hello world!")


Yorumlar

  1. Sakinleş, bırak, dünyayı gözle, izle, bırak gittigi yere sakince gitsin, olanı biteni izle ve cercevenden izle, olandaki hayranlığı farket, gözle anla ve hayran kal

    YanıtlaSil
  2. kelimelerin beni hayret içerisinde bıraktı. muazzam

    YanıtlaSil
  3. Keşke seninle tanışabilsem derdim eskiden, çekici olduğun için. Keşke seninle tanışabilsem diyorum şimdi, bu yazıyı okuduğum için.

    YanıtlaSil
  4. seni seviyorum

    YanıtlaSil
  5. gercekten; gercekten uzaga, sevgilim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

yorum yapsana?

popülerler